Ege Mutfağının İncisi Ot Yemekleri
Ege Mutfağının İncisi Ot Yemekleri
Ege mutfağının
da içinde sayıldığı Akdeniz beslenme piramidinde her gün yenmesi gerekenler
içinde otlar ve zeytinyağı vardır. Dünya Gıda Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü
tarafından yapılan araştırmalarda, en sağlıklı ve doğru beslenmenin Akdeniz ve
Ege kıyıları ile Girit'te olduğu saptanmıştır. Otlarla beslenmede özellikle
antioksidan değeri taşıyanlar büyük önem taşır. İşte bu otların tüketilmesi çok
önemlidir. Radika, hindi bağı, hardal otu bu tür otlara örnektir. Bir de ürik
asit toplanmasını engelleyen otlar vardır. Eşek helvası, yabani kuşkonmaz bu
tür otlara örnektir. Bu otlar da vücut için çok yararlıdır. Özellikle enginar
ve baklayı yan yana tükettiğinizde karaciğerinizi temizlemiş olursunuz.
Ege bölgesinde yetişen ve yenilen elliden
fazla ot çeşidi vardır. Bunlardan her biri vücuda farklı yararlar sağlar. Bu
yüzden otlar mutlaka tüketilmesi gereken besinler arasında yer alır. İlkbahar
ayları bu otların en bol, en taze ve en lezzetli olduğu dönemdir.
Çeşitleriyle mutfaklara zenginlik katar
Ege'nin otları. Ege insanının doğada kendiliğinden yetişen ot çeşitlerine karşı
ilgisini, otlarla hazırlanmış salata ve yemeklerin ününü bilmeyen yoktur. Öyle
ki İzmir'e dışarıdan gelen birine "ne yiyeceksin" diye sorduğunuzda,
sayacaklarından biri de otlardan yapılan salatadır.
Ege insanının otlara karşı sevgisi o kadar
derindir ki otları domates veya herhangi bir kuvvetli katkı kullanmadan yalın
halleriyle pişirirler. Böylece otların doğal karakterlerini olduğu gibi damaklarında
hissederler. Üstelik otların çoğunun kekremsi bir lezzeti olmasına rağmen
ısrarla ot yemeklerinde etkili lezzet katkıları kullanmazlar. Ot yemeklerine
alışkın olmayanlar ise bu tür yemekleri yerken genellikle pek keyif almazlar.
Özellikle Orta Anadolu ve doğusunda hatta Karadeniz de otlardan yapılan
yemekler geleneksel olarak pişirilir. Fakat Ege'de bunun aksine bu yemekler
daha baharatsız ve katkısızdır.
Ege otları arasında radika, cibez, şevket-i
bostan, deniz börülcesi, arapsaçı, turp otu, hardal otu, bambul, dağlama, eşek
dikeni, eşek marulu, kazayağı, kenger, hindiba, gelincik, marata, tarla çakısı,
tarla çivisi, kışkış, köremen, sakız, su teresi, gelincik labada, sinirotu,
helvacık, kuşkonmaz, stifno ve yaban enginarı yer alıyor. Bunlardan oluşan
lezzetler ise tarif edilemeyecek kadar çoktur.. Kimileri bu otları Ege'nin
meşhur zeytinyağları ile pişirirken, kimileri de damak tadına göre etli yemek
yaparak sofralarını zenginleştirir.
Ot yemekleri arasında kabak çiçeği dolması,
acı ot kavurması, papucaki, silkme, ısırgan salatası, kuzu etli şevket-i
bostan, zeytinyağlı turp otu, ebegümeci dolması, koçinüsto, gelincik böreği,
radika salatası, domatesli börülce, kirmen kabağı ekşilemesi, devetabanı otu
kavurması, sütlü ebegümeci, kazayağı salatası, eşek turpu sündürmesi gibi
birbirinden farklı isimlerle anılan birçok çeşit yer alır.
İşte bu leziz otlardan en bilinenlerinden sadece birkaçı:
Arapsaçı
Yapraklarında
bulunan ve uçucu bir yağ olan rezene sayesinde anasona benzer etkili ve güçlü
bir kokuya sahiptir. Gaz söktürücü ve süt artırıcı etkileri vardır. Kökü idrar
artırıcı olarak kullanılır.
Acı soğan
Yaban sümbülünün soğanıdır. İzmir Alaçatı
civarında yetişir. Acı olduğu için iki kere haşlanır; üzerine zeytinyağı ve
limon dökülerek yenir.
Ebegümeci
Zeytinyağlı yemeği yapılan bu bitki yurdumuzun
değişik yörelerinde yetişir. Kol ve bacak çürüklerinde, ciltteki şişlik ve
çıbanlara losyon şeklinde tatbik edilen bitkinin yaprakları kaynatılıp
içildiğinde sinirleri kuvvetlendirir.
Turp otu
Haşlanıp salata olarak yenildiği gibi kavrulup
üzerine yumurta kırılarak da yenir. İçerdiği uçucu yağlardan dolayı
canlandırıcı, sinirleri teskin edici, ağrı dindirici özellikleri vardır.
Deniz börülcesi
Deniz kıyılarında suyun gel git yaptığı
yerlerde sular çekildikten sonra yetişen bu bitki, tuzlu, ekşi ama çok
lezzetlidir. Daha çok ilkbaharda tüketilir; çünkü sonbahara doğru deniz tuzunu
iyice içine çeker. Haşlanarak salatası yapılır. İyotlu topraklarda
yetiştiğinden iyot eksikliğine bağlı guatr hastalığına iyi gelir. İdrar
artırıcı ve kuvvet vericidir. Çiğ tüketildiğinde mutlaka sirke kullanmak
gerekir.
Şevket-i
bostan
Süt dikeni olarak da bilinir. Kuzu etiyle
yemeği yapıldığı gibi haşlanıp salata olarak da yenir. Haşlama suyu sabahları
aç karnına içildiğinde böbrek taşı ve kumu için iyi gelir. Yaşlanmayı
geciktirici etkisi vardır.
Cibez
Türklerin 'cücük' dedikleri yabani lahanadır.
Yumuşak ve lezzetli olan bu bitki haşlandıktan sonra zeytinyağı ve limonla
tatlandırılır.
Radika
Hindiba olarak da bilinir. Böbreklere çok
faydalıdır. Taş düşürmek için suyu içilir. Haşlanıp zeytinyağı, limon, sarımsak
dünyanın en lezzetli salatalarından birine dönüşen ottur.
Çok keyifle okudum yazınız bir Egeli olarak:)))
YanıtlaSilYeni tariflere, güzel yazılara:)))